8 Eylül 2011 Perşembe

RİŞVAN AŞİRETİNDE İSİMLER

      


       Rişvan Aşireti hakkındaki  en geniş bilimsel doğru bilgiyi, kendisi de aynı aşiretten olan değerli tarihçi Doçent  Dr. Faruk Söylemez’in yayınlarından öğreniyoruz. Bu  yayınların Osmanlı Arşivlerinde 7 yıl süren bir çalışmanın ürünü  olduğu bilinmektedir. Kendisinin Rişvan’larla ilgili ilk eseri;    ‘Osmanlı Devletinde Aşiret Yönetimi, Rişvan Aşireti Örneği’ isimli, 323 sayfayı aşkın kitabıdır ki, ‘Kitapevi’ adlı yayınevi tarafından  2007 yılında İstanbul’da basılmıştır. Diğeri ise aşağıda tam metni verilen, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisinin 2002 yılındaki  12. sayısının 39-52. sayfalarında yayınlanan ‘Rişvan Aşireti’nin  Cemaat, Şahıs ve Yer Adları Üzerine Bir Değerlendirme’ isimli makalesidir. Bu makale maalesef bazı art niyetli kişilerce, niyetlerine uygun değişiklikler yapılarak, internette yazarın ismi bile verilmeden  yayınlanmıştır. Bu sebeple yazının tam metnini vermeyi bir hakkın teslimi olarak görüyoruz. NOT: Yazıya aşağıdaki adresten de ulaşabilirsiniz: ( sbe.erciyes.edu.tr/dergi/sayi_12/sayi_12_03_f_%20soylemez_39_52.pdf  )
Özet
Risvan Asireti XVI. Yüzyilda Malatya ile Maras arasindaki bölgede yaylayip
kislamakta idi. Bu dönemde asirete bagli cemaat sayisi on bes iken, daha sonraki
yüzyillarda asiretin büyümesine paralel olarak cemaat sayilari artmis ve bulunduklari
bu bölgeden Anadolu’nun degisik yerlerine ve hatta Rumeli’ne kadar yayilarak çesitli
köy ve mezralari yurt edinmislerdir. Risvan konar göçer asiretinin cemaat isimleri ve
bu cemaatlerin kendi adini verdikleri yerler genellikle Türkçe adlar tasimaktadir.
Ayni sekilde adi geçen asiretin sahis adlari da genellikle Türkçe isimlerden
olusmaktaydi. Yine Türkçe isimlerin yani sira, Türklerin Islamiyeti kabulüyle birlikte
Türk toplumunda yaygin olarak kullanilan ve Türkçelesmis Islamî isimlere de
rastlamaktayiz.
XVI. Yüzyilda bulunduklari bölgenin Arap ve Fars kültürünün etkisinde kalmis
olmasi nedeniyle sahis adlarinda az da olsa Arapça ve Farsça isimler bulunmaktadir.
Fakat bu yabanci kültür etkilerine ragmen Risvan Asireti, mensubu oldugu Türk
kültür degerlerini korumustur.
1- Giris
Anadolu, Türkler tarafindan fethedildikten sonra yogun bir Türk göçüne
sahne olmustur.Türkler buraya boy ve asiretler halinde gelerek muhtelif
bölgeleri yurt edinmisler ve Selçuklu Devleti yöneticileri de siyasî ve iktisadî
hedefleri gözeterek Osmanli Devleti’ni kuran Kayi boyuna mensup asiretin
de dahil oldugu Türk boylarini çesitli bölgelere yerlestirmislerdir. Osmanlilar
da ayni sekilde kendilerine gelip siginan Türk topluluklarini degisik bölgelere
iskan etmislerdir. Böylece Osmanli Devleti’nin kurulus ve gelisme sürecinde
de, Anadolu’nun muhtelif yerlerine çesitli Türk oymak ve asiretleri
yerlestirilmistir.
Bu incelemede Türk topluluklarindan biri olan ve XVI. yüzyilda
Malatya ile Maras arasindaki sahada yaylayip kislayan Risvan konar-göçer
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
40
asiretinin cemaatleri, bu cemaatlerin meskûn oldugu yerler ve sahis adlari
hakkinda bilgi verilmeye çalisilacaktir.
2- Risvan Asireti
XVI. yüzyilda Malatya Sancagi’na bagli Kahta Kazasi
Eyaleti’ne bagli Hisn-i Mansur Kazasi’nda
cemaat, sahis ve yer adlarini, bu konunun temel kaynagi olan Tapu Tahrir
Defterlerine müracaat ederek ortaya koymak mümkündür. Bu konuda bas
vurabilecegimiz baslica üç defter vardir: Bu defterlerin en eskisi Yavuz Sultan
Selim dönemine ait olup, Malatya Sancagi’na bagli: Be hesni, Kahta, Gerger
ve Hisn-i Mansur kazalarinin mufassal kayitlarini içeren 1519 tarihli ve
Basbakanlik Osmanli Arsivi’nde 71 numarada kayitli tahrir defteridir. Diger
iki defter ise Kanuni Sultan Süleyman zamaninda yazilmis olup yukarida
isimleri geçen mufassal defterleri durumundadir. 1524 tarihli ve 123 numarali
defterle 1536 tarihli ve 181 numarali defter, konar-göçer asiretler ve bu
asiretlere tâbi cemaatlerle ilgili kayitlari ihtiva etmektedir.
1 ile Maras2 bulunan Risvan Asireti’nin
3- Risvan Asireti Ile Ilgili Sahis ve Yer Adlari
Risvan Asireti’ne mensup cemaatler, Tahrir Defterleri’nde
kaydedildikleri siraya ve cemaat mensuplarinin isimlerine göre söylece
siralanabilir:
Haci Ömer (Haci Ömerlü) Cemaati
cemaatlerinin ilk sirasinda kaydedilen bu cemaat, “Cemaat-i Ahmed veled-i
Haci Ömer”
Ömerlü”
belirtilmistir;
3: Tahrir defterlerinde Risvan4 seklinde yazilmis ve hanelerin bitiminde “Cemaat-i Haci5 ifadesiyle zikredilmistir. Yine adi geçen cemaat Kaytanli olarak da6
Hidir (Hizir) Sorani Cemaati;
7
Kellelü Cemaati;
8
Celikânlu Cemaati;
9
Mülûkânlu Cemaati;
10
Mendûbâli (Mendollu) Cemaati;
11
Zerûkânlu Cemaati;
12
Bograsi Cemaati;
13
Rûmiyan Cemaati;
14
Mansur Cemaati;
15
Izdeganlu Cemaati;
16
Mansurgânlu Cemaati;
17
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
41
Karlu Cemaati;
18 Risvan Cemaati; 19 Çakallu Cemaati20
Bu kayitlardan anlasildigina göre XVI. yüzyilin ilk yarisinda Risvan
Asireti toplam on bes cemaatten olusmakta idi. Dogal olarak sonraki
yüzyillarda mevcut cemaatlerin nüfuslarinin artmasiyla birlikte bazi yeni
cemaatler ortaya çikmistir. Nitekim daha sonraki yillara ait kayitlarda Risvan
Asiretine mensup Bereketli
Dalyanli
Mahyanli
Terziyanli
yani sira yine Risvan Asireti’nden olan “Hamidlü”
cemaatten bahsedilmekte ve basta Izmir olmak üzere Anadolu ve Rumeli’nin
birçok yerlerinde bu cemaatlerin adlarini tasiyan köylerin mevcudiyeti
belirtilmektedir.
21, Bektasli22, Belikanli, Benamli23, Cudikanli24,25, Dimiskli26, Heycebanlu (Hacabanli)27, Hidiranli28 Hosnisîn29,30, Nasirli31 Okçuyanli32, Sevirli33, Sinkanli34, Seyhbalanli35,36 cemaatlerini tespit etmekteyiz. Yukarida belirtilen cemaatlerin37 ve “Hacilar”38 adiyla iki39
Türkmen asiretlerinin, isimlerini bazen boy beylerinden, bazen de
kethüdalarindan veya cemaat ileri gelenlerinden birinin adindan aldiklari tarihî
bir gerçektir. Nitekim Halep Türkmenleri arasinda yer alan Inallu boyunun
1520’de Inal-oglu Hamza Bey idaresinde olmasi boyun, adini ya Hamza
Bey’in babasi Inal’dan ya da daha önce yasamis ayni isimli baska bir
atasindan, 1519’da Ramazanlu ulusu arasinda yasayan Ulas boyunun, ismini
daha önce boyu idare etmis olan Ulas Bey’den, yine Halep Türkmenleri’ne
dahil olan Toktemürlü boyunun, ismini 1525-1530 tarihleri arasinda boy-beyi
olan Toktemür Bey’den aldigi belirtilmektedir.
asiretleri arasinda görülen bu husus Risvan Asireti’ni olusturan cemaatlerde
de görülür. Nitekim Yavuz Sultan Selim devrinde 1519 yilinda yapilan
tahrirde, Haci Ömer Cemaati’nin hanelerinin ilk sirasinda “Mehmed veled-i
Haci Ömer” isminin yer almis olmasi,
Haci Ömer’den veya ayni adi tasiyan dedelerinden birinden geldigi yolundaki
kanaatimizi güçlendirmektedir. Bu zatin mezkur cemaatin “ihtiyari” veya
“ileri geleni” oldugunu tahmin etmekteyiz. 181 numarali Tahrir Defterinde
Mendol
daha önce zikrettigimiz Mendubali (Mendollu), Mansur ve Celikanlu
cemaatlerinin de Haci Ömerli cemaati gibi cedlerinden birinin ismini almis
olduklarini düsündürmektedir.
Yukarida kisaca tanittigimiz 71, 123 ve 181 numarali defterlerde kayitli
bulunan Risvan Konar-göçer Asireti cemaatlerine mensup sahis isimlerine
baktigimizda, genelde Türkçe isimler oldugunu görmekteyiz. Mesela: Dogan,
Okçu, Bayindir, Korkmaz, Köse,Tatar, Mintas, Tuman, Bayram, Mendol,
40 Diger bazi Türk boy ve41 bu cemaat isminin, Mehmed’in babasi42, Mansur43 ve Celikan44 sahis isimlerine rastlamis olmamiz, bize
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
42
Kaya, Küplü, Öztemür, Gülek, Basak, Karaca, Kunduz, Banu, Karaman,
Mentes, Orhan, Pars, Boga, Sarim, Cengiz, Paralu, Sancar, Ayas, Budak
Çoban, Celikan, Sati, Gürol
Islâmiyeti kabulüyle birlikte gerek bey ve hükümdarlar gerekse halk arasinda
çok yaygin olarak kullanilmis ve günümüzde dahi kullanmaya devam
ettigimiz, bu sebeple de Türkçe isimler olarak degerlendirebilecegimiz: Ömer,
Osman, Bekir, Bayezid, Murad, Ali, Fakih, Hasan, Hüseyin, Mehmed,
Mahmud, Ahmed, Mustafa, Minnet, Hamza, Abdullah, Seyfeddin,
Ilyas,Yusuf, Halil, Recep, Kasim, Pir Bâli, Sinan, Semseddin, Izzeddin
benzeri adlara da çokça rastlamaktayiz.
Risvan Asireti mensuplarinin kullandigi ve yukarida örneklerini
verdigimiz bu Türkçe isimlerden baska Farsça Iskender adina da sikça
rastladigimiz
baska Tolunoglu Devleti’nin bir hükümdari olan Hümâraveyh adi, Risvan
Asireti’ne ait isimler arasinda Hümaraveh
isimlerden birisidir. Yine Risvan Asireti mensuplari arasinda yer almasi
nedeniyle bize sasirtici gelen isimlerden birisi de; Çerkes’tir
Risvan Asireti’nde adlarin basina gelen sifatlarin da Türkçe oldugu
görülmektedir. Bunlardan yaygin olarak kullanilanlar, “Kara” ve “Köse”
sifatlaridir. Örnek olarak: Kara Hasan
Mehmed
Ömer
sari sifati da kullanilmistir. Nitekim Risvan mensuplari arasinda Sari Faki
Sari Yusuf
Sahis adlari konusunda dikkatimizi çeken diger bir husus da: Zülkadir,
45 vb. gibi. Türkçe adlarin yani sira, Türklerin46 ve47 gibi Arapça Ebu Tâlib48 adina da rastlamaktayiz. Bundan49 seklinde kaydedilmis ilginç50.51, Kara Halil52, Kara Bekir53, Kara54, Kara Yusuf55, Kara Ali56, Kara Ömer57, Koç Mehmed, Köse58, Köse Haci59 isimleri sayilabilir. Kara ve köse sifatlarinin yani sira60 ve61 gibi isimleri tasiyan kimseler vardir.62
Zeyneddin,
bey ve sehzade isimlerinin, Risvan Asireti’ne mensup sahislar arasinda yaygin
olmasidir. Bu hususun, Dulkadirli bölgesinin Osmanli Devleti’ne ilhakindan
önce, Risvan konar-göçerlerinin, adi geçen beyligin sinirlari dahilinde
yaylayip kislamalarindan, yani bir nevi Dulkadirliler’e tâbi olmalarindan
kaynaklanmis olmasi ihtimal dahilindedir. Zira Risvan konar-göçerlerinin
meskûn oldugu Kahta ve çevresinin Osmanli fütuhatina kadar Dulkadirlilerin
hâkimiyetinde bulundugu
iskân edilmesi çok daha önceden baslamis olmakla beraber,
ikinci yarisindan itibaren, Dulkadirlilerin Elbistan çevresinde kuvvet
kazanmasindan sonra bölgeye, bu beylige mensup muhtelif Türkmen boy ve
oymaklarinin yerlestigi de
Beyligi’nin yönetimi altinda kaldigi anlasilan Kahta ve çevresinde yerlesmis
bulunan Risvan Asireti’nin, mezkûr beyligin sosyo-kültürel yapisindan
63 Karaca,64 Halil, Sadaka,65 Budak66 ve Sahruh67 gibi Dulkadirli68 bilinmektedir. Bu havaliye Türk oymaklarinin69 XIV. yüzyilin70 ifade edilmektedir. Uzun süre Dulkadirli
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
43
etkilenmesinin bir sonucu olarak bazi mensuplarina Dulkadirli yöneticilerinin
adlarini koymus olmalari dogaldir.
Risvan konar-göçer asiretinin kullandigi adlarla ile ilgili diger bir
tespitimiz ise belirli bir dönemde ve az da olsa kisi isimlerinin basina “Sah”
sifatinin getirilmis olmasidir. Gerek 1519 gerekse 1524 tarihli tahrirlerde
“Sah”li isimlere rastlanmazken, 1536 tarihli tahrir kayitlarinin bulundugu 181
numarali defterde: Sah Veli,
rastlamaktayiz. Bu degisimde, muhtemelen Safevî Devleti’nin basina
geçtikten sonra Sah Ismail’in, Osmanli ülkesinde özellikle de Güney
Anadolu’da Türkmen asiretlerini kazanmak amaciyla giristigi faaliyetlerin
meydana getirdigi kültürel tahribat etkili olmustur. Risvan Asireti’nde çok az
da olsa bu gibi isimlere rastlanmis olmasi, Sah Ismail’in XVI. yüzyilin
baslarinda giristigi bu mezhepsel görünümlü siyasî hareketin, Türk
toplumunda meydana getirdigi kültürel etkinin yüzeysel olmadigini, sahis
adlari ve gündelik yasantiya kadar girdigini göstermektedir.
71 Sah Kulu,72 ve Minnet Sah73 gibi isimlere
4- Risvan Asireti’nin Göç Yollari
Risvan Asireti’nin cemaat ve sahis adlarini zikrettikten sonra nerelerde
ikamet ettiklerini, göç ederken hangi yolu kullandiklarini da belirtmeliyiz.
Risvan konar- göçerleri XVI. yüzyilda Kahta ve çevresinde kislamakta, yazlari
ise Malatya Sancagi Besni Kazasi Subadra Nahiyesi’ne tâbi Sürgü Karyesi
yaylalarinda sürülerini otlatmaktaydilar. Risvan Asireti’nin bahar
baslangicinda yaylaya giderken, umumî bir yol üzerinde olan ve büyük bir
derbende sahip olan Sürgü yolunu kullandiklari, güz mevsiminde de ayni
güzergâhtan kislaklarina geri döndükleri kaydedilmektedir.
Risvan’in yaylak olarak seçtigi bu yerler, günümüze kadar adi geçen asiret
tarafindan ayni sekilde kullanilmaktadir. Sürgü’den çikip kuzeyindeki
yaylaya dogru gidildikçe ilk konak yeri olarak Göktepe ve Kale gelmektedir.
Güneydogusunda Unluyurt, kuzeye dogru ilerledikçe Kaziyurdu, Çatalpinar
ve Heftoluk (Yedioluk) bulunmaktadir. Yine ayni yayladaki obalardan biri
Asipinar digeri ise Mendol’dur. Zikredilen bu yerler, Sürgü Karyesi ile ayni
dönemde Kahta Kazasi’na tâbi Bulam Karyesi
Bugün Malatya’nin Dogansehir ilçesine bagli Sürgü Kasabasi
Yaylasi’nda bulunan ve Risvan Asireti’nin eski yaylaklari olan bu yerlerin
adlari, buralari adlandiran asiretin o dönemdeki dilleri ve kültürel durumlari
hakkinda bir fikir vermektedir. Risvan Asireti mensuplari yazlari bulunduklari
bu yerlere bölgenin tabii veya cografi durumuna göre Türkçe adlar
vermislerdir.
74 XVI. yüzyilda75 arasinda kalan yaylalardir.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
44
Risvan Asireti çesitli nedenlerle, zaman içerisinde göçebeligi terk ederek
muhtelif bölgelere yerlesmistir. Ancak bu durum, hayvanciliktan daha çok,
ziraatla mesgul olan asiret mensuplarinin bütünüyle göçebeligi biraktiklari
anlamina gelmemelidir. Zira bunlardan bir kismi baharda yaylaya çikip
hayvancilikla mesgul olurken, diger bir kismi da kislaklari olan köy veya
mezralarda ziraatla ugrasmistir. Nitekim bir çok Türk topluluklari arasinda bu
“yari yaylaci göçebelik” (semi pastoralist nomadizm)
görülmektedir.
Malatya Sancagi’nin 1560 yilindaki idâr
Kazasi’na bagli olan Kahta, Turus ve Paginik nahiyelerindeki muhtelif köy ve
mezralarda Risvan Asireti’nden bazi kimselerin yerlesip, ziraatla
ugrastiklarini Tahrir defterlerinden tespit edebiliyoruz. Kahta Nahiyesi,
Asker-Baba Karyesi’ne tâbi Kozkenar, Hartut ve Incurlu mezralarinda,
76 yaygin olarakî yapilanmasina göre Kahta77
ziraat yapildigi, yine Kahta Nahiyesi Tiginkâr Karyesi Korkmaz Mezrasi’nda
Risvan taifesinden Hamza Aga’nin degirmen islettigi
nahiyeye bagli Karye-i Gün-i Kenar’a tâbi Günez ve Güllük mezralarinda,
78 belirtilmektedir. Ayni79
Samek-Bala Karyesi’ne tâbi Til Mezrasi’nda
Nahiyesi’ne bagli Zerni Karyesi’nde Risvan taifesinin yerlesip ziraat ile
ugrastiklari
Yine Turus
Turali Burcu, Çakal, Gül Bahari, Keferkeros, Akpinar, Vakif, Kuyucak ve
Kepirli mezralarinda Risvan Asireti’nden bir grubun yerlesik hayata geçip,
ziraatle ugrastiklarini görüyoruz.
80 ve Kahta Kazasi Paginik81 belirtilmektedir.82 Nahiyesi’ne bagli Fahreddin Karyesi’ne tâbi Ali Tas,83
1560 tarihli tahrirde Risvan konar-göçer taifesinin yaylak ve
kislaklarinin Malatya Sancagi dahilinde oldugu yukarida belirtilmisti.
bu sancagin kazalari arasinda yer alan Hisn- i Mansur, 1563 tarihindeki idarî
yapilanmada önce Elbistan’a sonra da Maras Sancagi’na baglanmistir. Risvan
Asireti’nden bazi kimselerin bu kazanin muhtelif köy ve mezralarinda da
yerlestiklerini ve ziraatle ugrastiklarini görmekteyiz.
84 Ancak85
Maras Eyaleti’nin 1563 tarihli idarî taksimatina göre Risvan Taifesi’nin
meskun olduklari ve ziraat yaptiklari yer adlari söyledir: Maras Sancagi’na
bagli Hisn-i Mansur Kazasi, Mermer Karyesi’ne tâbi Meshedi ve Kargilyüce
mezralari, Köprülü Karyesi’ne tabi Inabluca Mezrasi, Gerani Karyesi, Hosteri
Küçük Karyesi, Güyez Karyesi, Egdir Karyesi, Tasbudak Karyesi, Numan
Karyesi. Buralarda kislayip ziraatle ugrastiklari gibi, Iki-Dam Karyesi’ne tâbi
Bos Virani Mezrasi’nda da ziraatle ugrasmaktaydilar.
86
Konar-göçer asiret ve cemaatlerin bir kismi, isimlerini boy beyleri veya
bir ileri gelenin isminden aldiklari gibi, yurt edindikleri yerlere de kendi
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
45
adlarini vermislerdir. Böylece kendi adlarinin da hayatiyet kazanmasini
saglamislardir. Bu cümleden olarak: daglara, yaylalara, göllere, irmaklara,
geçitlere, küçük arazi parçalarina, köy ve kentlere anlamli isimler
vermislerdir.
mekânlara ve gerek yerlesik hayata geçip ziraatle ugrastiklari köy ve
mezralara, ya kendi cemaatlerinin ismini vermisler veya mensubu
bulunduklari Türk kültüründen bir ad seçmislerdir.
Risvan Asireti’nin XVI. yüzyil sonlarindan itibaren meskûn
bulunduklari Zülkadriye Eyaleti’nin sinirlari disina çiktiklari ve tarihî süreç
içerisinde iskân ve benzeri nedenlerle Anadolu’da, Halep’ten Kastamonu’ya,
87 Risvan konar- göçer asireti de, gerek yaylak ve kislaklari olan88
Antalya’dan Izmir’e; Rumeli’de, Edirne ve Varna’ya
yaylayip kisladiklari belirtilmektedir. Böylece Osmanlilar döneminde çok
genis bir sahaya yayilan asirete mensup cemaatler, bulunduklari yerlerde
köyler kurarak buralara kendi adlarini vermislerdir. Bunlara birkaç örnek
vermek gerekirse, Risvan Asireti’nin Hamidli Cemaati’nin adini tasiyan
köylere Malkara
89 kadar olan sahalarda90, Akçekizanlik91, Edirne92, Saruhan’da Kirkagaç93, Izmir94
ve Kastamonu’da
Hacilar ismini tasiyan köyler, Rumeli’de Edirne
Anadolu’da Kayseri
95 rastlamaktayiz.96 ve Varna’da97,98, Izmir’in Bergama’da iki köy99, Konya100, Kirikkale101
ve Hatay’dan Ordu’ya kadar 22 vilayetimizde bulunmakta ve bu köylerin
isimlerini Risvan Asireti’nin Hacilar Cemaati’nden almis olduklari ifade
edilmektedir
Bektasli Cemaati’nin adini alan köylere Kayseri
102.103 ve Hatay’da104
rastlamaktayiz. Yine Konya’nin Dumanli Köyü
Dumanli Cemaati’nden almis olmalidir. Asiret veya cemaat adi alan köylerin
yani sira mahallelere de rastlamak mümkündür. Kayseri’de asiret adi tasiyan
mahalleler arasinda Rumyan adiyla bir mahalle zikredilmektedir
mahallenin, ismini Risvan Asireti’nin Rumyanli cemaatinden aldigi kanaatini
tasimaktayiz.
Cumhuriyet döneminden önce küçük bir köy olan Çelikan,
Cumhuriyetten sonra 1954 yilina kadar “Çelikan” adiyla Malatya’ya bagli bir
bucak merkezi idi.
Çelikhan,
Cemaati’nden almistir. Yine ayni ilçeye bagli Köseusagi,
Nahiyesi’ne tâbi Köseler Karyesi,
Çakirhöyük Bucagi’na bagli Kösyanli ve Köseceli köyleri,
Kazasi Tut Nahiyesi’ne tâbi Köseli Köyü
tâbi Köseyân (Köseyânli) Cemaati’nden
105 de adini, bu asiretin106. Bu107 Bugünkü Adiyaman iline bagli bir ilçe merkezi olan108 ismini Risvan Asireti’nin yukarida zikrettigimiz Celikanli109 Samsad110 Kahta ilçesine bagli Köseler,111 Besni112 yine Besni113 de, isimlerini Risvan Asireti’ne114 almislardir. Kahramanmaras’in
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
46
Türkoglu Ilçesi’ne bagli Çakalliçullu ve Çakalli Hasanaga,
merkez ilçeye bagli Çakal,
köyleri
bu köylerde halen meskûn bulunan halk adi geçen cemaate mensup
olduklarini söylemektedirler. Süphesiz bunun gibi ismini asiretten alan
köylerle ilgili örnekleri artirmak mümkündür.
115 Adiyaman116 Besni Merkez Nahiyesine bagli Çakalli117 adlarini Risvan’in “Çakalli” Cemaati’nden almis olmalidirlar. Zira
5- Sonuç
Sonuç olarak Risvan Asireti’nin XVI.yüzyil baslarinda Kahta ve Hisn-i
Mansur çevresinde on bes cemaat gibi kalabalik bir halde bulunmasi, adi
geçen asiretin, Osmanlilardan önce bu bölgeye gelip burayi yurt edindigi
kanaatini uyandirmaktadir.
Adi geçen asiretin, XVI. yüzyildan baslayarak günümüze kadar
Türkiye’nin dört bir tarafina yayildigini görmekteyiz. Nitekim Güney, Orta ve
Bati Anadolu ile Trakya’da Risvan Asireti’ne mensup cemaat isimlerini
tasiyan Hacilar, Hamidli, Bektasli, Çakalli, Köseler gibi köy adlarinin varligi
ve günümüzde Malatya, Adiyaman, Gaziantep, Kahramanmaras, Hatay,
Ankara (özellikle Haymana’da), Konya gibi bir çok ilimizde, Risvan Asireti
mensuplarinin mevcudiyeti, söz konusu asiretin hâlâ yaygin olarak
bulundugunu göstermektedir.
Risvan Asireti’nin izlerini tasiyan birtakim kültürel unsurlara da
rastlanmaktadir. Bu cümleden olarak, adi geçen asiretin XVII. yüzyildan
itibaren belli basli yaylaklarindan biri olan Uzunyayla’da, bir mevki adi, hâlâ
yörede konup göçen Yörükler ve yerlesik halk tarafindan “Risvan Yurdu”
olarak bilinmektedir. Yine, Malatya’nin Arapkir yöresinde günümüze kadar
dügün ve senliklerde “Risvan Oyunu” olarak bilinen bir oyun oynanmaktadir.
Bütün bunlar göstermektedir ki; Risvan Asireti, tarihî süreç içerisinde
kaybolmamis, bir çok Türk asireti gibi varligini günümüze kadar
sürdürebilmistir.
Risvan konar- göçer asireti, bazi Türk boy ve asiretleri gibi, Arap ve Fars
kültürünün etkisinde kalmistir. Söz konusu asiretin yasadigi bölgede Arap
kültürünün yayilmasi, idarî ve cografî nedenlere dayanirken, Fars kültürü,
daha çok siyasî sebeplerle bölgeye girmistir. Bilindigi üzere Anadolu’nun
güneydeki topraklari, Yavuz Sultan Selim’in 1515 yilinda fethine kadar, uzun
süre Emevî, Abbasî ve son olarak da Memlûklerin hakimiyetinde kalmistir.
Bölgenin gerek idarî yönden Arap devletlerine bagliligi gerekse cografî olarak
Arap halkinin yasadigi alanlara yakin olmasi, burada yasayan Türk
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
47
asiretlerinin ve dolayisiyla Risvan Asireti’nin de Arap kültüründen
etkilenmesi sonucunu dogurmustur.
Fars kültürünün bölgeye tesiri, özellikle Sah Ismail’in Safevî Devleti’nin
basina geçtigi XVI. yüzyil baslarindan itibaren yogunluk kazanmistir. Sah
Ismail, Osmanli Devleti bünyesinde bulunan Türkmenlerden taraftar
kazanmak amaciyla, Safevî Devleti’nin sinirlarina yakin olan Dogu ve Güney
Anadolu bölgesinde yogun olarak yasayan Türk asiretlerine yönelik
faaliyetlerde bulunmustur. Böylece bölgede Fars kültürü yayilmis ve öze llikle
orada yasayan Türk halkinin dili üzerinde olumsuz etkileri olmustur.
Ancak bütün bunlara ragmen anilan bölgede yasayan Risvan Asireti’nin
gerek sahis adlarina gerekse yurt edinip yerlestikleri yerlere ve kendi cemaat
adlarini verdikleri köy ve mezra adlarina baktigimizda, bunlarin genellikle
Türkçe isimler olduklarini görmekteyiz. Bu durum bize adi geçen asiretin
meskûn bulundugu bölge itibariyle dis tesirlere maruz kalmasina ragmen
mensup oldugu Türk kültür degerlerini kaybetmedigini göstermektedir
KAYNAKLAR
A- Arsiv Belgeleri
1. Basbakanlik Osmanli Arsivi
a) Tapu Tahrir Defterleri, nr. 71, nr. 123, nr. 181.
b) Cevdet Dahiliyye, nr. 6142.
c) Hatt-i Hümayun, nr.22289-E.
d) Irade-i Meclis-i Vâlâ, nr. 3088.
e) Mühimme Defterleri, nr. 139, nr. 140.
2. Tapu Kadastro Genel Müdürlügü Arsivi
Tapu Tahrir Defteri, nr. 142.
3. Adiyaman Ser’iye Sicili, nr. 237.
B- Yayinlanmis Defterler
Kanunî Devri Malatya Tahrir Defteri (1560), (Haz.Refet Yinanç, Mesut Elibüyük),
Ankara 1983.
Maras Tahrir Defteri I (1563) , (Haz.Refet Yinanç-Mesut Elibüyük), Ankara 1988.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
48
C- Arastirma ve Incelemeler
Adiyaman 1973 Il Yilligi
AKTEPE, M. Münir, “XIV. ve XV. Asirlarda Rumeli’ninTürkler Tarafindan
Iskânina Dair”,
DARKOT, Besim, “Hisn-i Mansur”, Islam Ansiklopedisi, V/I, Istanbul 1993, s. 454-
455.
ERÖZ, Mehmet, “Sosyolojik Yönden Türk Yer Adlari”,
Dergisi
GÖKBILGIN, M. Tayyib,
1957.
GÖKÇEN, Ibrahim,
Türkmenler
HALACOGLU, Yusuf, “Osmanli Belgelerine göre Türk-Etrâk, Kürd-Ekrâd
Kelimeleri Üzerine Bir Degerlendirme”,
s.139-146.
KALKAN, Emir, “Kayseri’ye Yerlesen Türk Topluluklari”,
Arastirmalari
KHAZANOV, Anatoly M.,
Crookended), Wisconsin 1994.
KÜTÜKOGLU, Mübahat S., “XVI. Yüzyil Izmir Kazasinda Cemaat Adi Tasiyan
Köyler”,
(Istanbul 21-25 Agustos 1989)
, Istanbul 1973.Türkiyat Mecmuasi X, Istanbul 1953.Belgelerle Türk Tarihi, S. 12, Subat 1986.Rumeli’de Yürükler, Tatarlar ve Evlâd-i Fâtihân, Istanbul16. ve 17. Asir Sicillerine Göre Saruhan’da Yürük ve, Istanbul 1946.Belleten, C. LX, S. 227, Nisan 1996.Türk Dünyasi, S. 17, Nisan 1982, S.86-102.Nomads and Outside World (Translated by JuliaV. Milletlerarasi Tü rkiye Sosyal Ve Iktisat Tarihi Kongresi Tebligler, Ankara 1990, s. 497-504.
Maras 1967 Il Yilligi
MORDTMANN, J.H., “Kahta”,
SUCU, Mustafa,
SAHIN, Ilhan, “Osmanli Devrinde Konar-Göçer Asiretlerin Isim Almalarina Dair
Bazi Mülahazalar”,
Dergisi
TASTEMIR, Mehmet
Kahta), Sosyal ve Iktisadî Tarihi,
TÜRKAY, Cevdet,
Oymak Asiret ve Cemaatler
Islâm Ansiklopedisi, VI, Istanbul 1993, s. 89-91.Adiyaman Ili ve Ilçeleri (Yakin Çevre Incelemeleri), Adana 1985.Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Enstitüsü, S. 13, Istanbul 1987, s. 195-208.XVI. Yüzyilda Adiyaman (Behisni, Hisn-i Mansur, Gerger,Ankara 1999.Basbakanlik Arsivi Belgelerine Göre Osmanli Imparatorlugu’nda, Istanbul 1979.
Türkiye Mülkî Idare Bölümleri Belediyeler Köyler
YINANÇ, Mükrimin Halil, “Besni”, Islam Ansiklopedisi , II, Istanbul 1993, s. 570-
572.
, Ankara 1986.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
49
DIPNOTLAR
1
251.
Tapu Kadastro Genel Müdürlügü Arsivi [TKGMA], Tapu-Tahrir Defteri [TD], nr. 142, s.
2
380-462.
Maras Tahrir Defteri I (1563) , (Haz.Refet Yinanç-Mesut Elibüyük), Ankara 1988, s.
3
nr. 123, s. 417-418, TD, nr. 181, s. 208-209; Krs. Cevdet Türkay,
Belgelerine Göre Osmanli Imparatorlugu’nda Oymak Asiret ve Cemaatler
1979, s. 397.
Basbakanlik Osmanli Arsivi [BOA], Tapu-Tahrir Defteri [TD], nr. 71, s. 241-242, TD,Basbakanlik Arsivi, Istanbul
4
BOA, TD, nr. 71, s. 241; TD, nr. 123, s. 417.
5
BOA, TD, nr. 71, s. 242.
6
BOA, TD, nr. 181, s. 208.
7
(Hizir) Sorani, Mehmet Tastemir (
Gerger, Kahta), Sosyal ve Iktisadî Tarihi,
Sevrani”seklinde okunmustur. Kelimenin her iki sekilde okunmasi mümkün ise de, halen
Adiyaman’da “Hidir Sor” adli bir cemaatin var olusu sebebiyle biz, “Hidir Sorani”
imlâsinin daha uygun ve daha dogru olacagi kanaatindeyiz.
BOA, TD, nr. 71, s. 242-243; TD, nr. 123, s. 418-419; TD, nr. 181, s. 417-218. HidirXVI. Yüzyilda Adiyaman (Behisni, Hisn-i Mansur,Ankara 1999, s. 117). tarafindan “Hizir
8
BOA, TD, nr. 71, s. 243; TD, nr. 123, s. 419.
9
(Celikanlu)” imlâsi ile kaydetmistir (Bkz:
s. 25.); Tastemir ise; “Çelikânli” seklinde belirtmistir. (Bkz:
ilimize bagli “Çelikhan” ilçesi bulunmaktadir ve bu ilçemizde Celikanli Cemaati yerlesik
olarak yasamaktadir. Ilçe, ismini adi geçen cemaatten almis olmalidir.
BOA, TD, nr. 71, s. 245; TD, nr. 123, s. 421; TD, nr. 212; Türkay; “Celikânliage., asiret adi olarak: s. 67, oymak adi olarak:age., 117). Adiyaman
10
BOA, TD, nr. 71, s. 246; TD, nr. 123, s. 423; TD, nr. 181, s. 211.
11
(Mandallu, Mandilli, Mandillü, Mandollu, Mendelli, Mandallü, Mandillü) sekillerinde
kaydetmistir. (Bkz:
“Mendollu” adiyle bir cemaat mevcut ise de Tahrir Defterlerindeki kayitlarda söz konusu
cemaat adinin “ Mendûbali” imlâsiyle yazilmis olmasi nedeniyle, bu kayitlara bagli
kalmayi uygun görmekteyiz.
BOA, TD, nr. 71, s. 248; TD, nr. 123, s. 425; TD, nr. 181, s. 215; Türkay, Mandalliage., s. 576). Her ne kadar Malatya havalisinde günümüzde
12
(Zirokânlu, Zorikânli, Zoriki) sekillerinde belirtmistir (
BOA, TD, nr. 71, s. 249; TD, nr. 123, s. 426; TD, nr. 181, s. 209; Türkay, “Zirokânliage., s. 790).
13
“Bograci (Bograsa)” sekillerinde okumustur. Ancak, TD, nr. 71’de cemaat adindaki bu
harfin; “sad” veya “cim” olmasi muhtemel ise de, TD, nr. 123’te “ sin” ile yazilmistir
(bkz. s. 427 ve 428). Kanaatimize göre 123 numarali defteri yazan memur, bu cemaatin
adini kaydederken, aralarinda ses benzerligi olan “sad” harfi yerine sehven “sin” harfini
yazmis olmalidir. Ayni isim, 181 numarali Tahrir Defteri’nde de “Bugrasi” imlâsiyla
kaydedilmistir.
BOA, TD, nr. 71, s. 251; TD, nr. 123, s. 427; TD, nr. 181, s. 210; Tastemir (age, s. 117),
14
cemaatleri arasinda zikreder (Bkz:
BOA, TD, nr. 71, s. 252; TD, nr. 123, s. 428; Türkay, “Rûmiyanli” olarak Risvanage., s. 637).
15
BOA, TD, nr. 71, s. 253; TD, nr. 123, s. 430.
16
BOA, TD, nr. 123, s. 429.
17
BOA, TD, nr. 181, s. 215.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
50
18
BOA, TD, nr. 181, s. 218.
19
BOA, TD, nr. 419, s. 464.
20
BOA, TD, nr. 419, s. 465.
21
Türkay, age., s. 242.
22
BOA, Mühimme Defteri [MD], nr. 139, s. 347; MD, nr. 140, s. 185-187.
23
Türkay, age., s. 240.
24
BOA, Irade-i Meclis -i Vâlâ [IMV], nr. 3088.
25
BOA, Hatt-i Hümâyun [HH], nr. 22289-E.
26
Türkay, age., s. 332.
27
BOA, Cevdet Dahiliye [CD], nr. 6142.
28
Türkay, age., 418.
29
Türkay, age., s. 423.
30
Türkay, age., s. 573.
31
BOA, IMV, nr. 3088.
32
BOA, CD, nr. 6142.
33
Türkay, age., s. 673.
34
Türkay, age., s. 676.
35
Türkay, age., s. 699.
36
Türkay, age., s. 721.
37
BOA, HH, nr. 22289-E.
38
BOA, IMV, nr. 3088.
39
Milletlerarasi Türkiye Sosyal Ve Iktisat Tarihi Kongresi Tebligler (Istanbul 21-25
Agustos 1989)
Mübahat S. Kütükoglu, “XVI. Yüzyil Izmir Kazasinda Cemaat Adi Tasiyan Köyler”, V., Ankara 1990, s. 500.
40
Mülahazalar”,
Istanbul 1987, s. 200.
Ilhan Sahin, “Osmanli Devrinde Konar-Göçer Asiretlerin Isim Almalarina Dair BaziIstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Enstitüsü Dergisi, Sayi: 13,
41
BOA, TD, nr. 71, s. 241.
42
BOA, TD, nr. 181, s. 209.
43
Ayni yer.
44
BOA, TD, nr. 181, s. 220.
45
BOA, TD, nr. 71, s. 241-253; TD, nr. 123, s. 417-430; TD, nr. 181, s. 208-221.
46
BOA, TD, nr. 71, s. 241-253; TD, nr. 123, s. 417-430; TD, nr. 181, s. 208-221.
47
BOA, TD, nr. 71, s. 241-253; TD, nr. 123, s. 417-430; TD, nr. 181, s. 208-221.
48
BOA, TD, nr. 181, s. 215.
49
BOA, TD, nr. 71, s. 245, 248.
50
BOA, TD, nr. 181, s. 216.
51
BOA, TD, nr. 71, s. 246.
52
BOA, TD, nr. 71, s. 251; TD, nr. 123, s. 427.
53
BOA, TD, nr. 71, s. 253; TD, nr. 123, s. 430.
54
BOA, TD, nr. 181, s. 209.
55
BOA, TD, nr. 181, s. 209-220.
56
BOA, TD, nr. 181, s. 215.
57
BOA, TD, nr. 181, s. 215.
58
BOA, TD, nr. 181, s. 216.
59
BOA, TD, nr. 71, s. 241.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
51
60
BOA, TD, nr. 71, s. 253.
61
BOA, TD, nr. 123, s. 418.
62
BOA, TD, nr. 181, s. 215.
63
BOA, TD, nr. 71, s. 241; TD, nr. 123, s. 425; TD, nr. 181, s. 219.
64
BOA, TD, nr. 123, s. 418; TD, nr. 181, s. 212, 219.
65
BOA, TD, nr. 71, s. 248.
66
BOA, TD, nr. 181, s. 220.
67
BOA, TD, nr. 71, s. 251; TD, nr. 123, s. 427; TD, nr. 181, s. 210.
68
J.H.Mordtmann, “Kahta”, Islâm Ansiklopedisi [IA], VI, Istanbul 1993, s. 90.
69
Besim Darkot, “Hisn-i Mansur”. IA, V/I, Istanbul 1993, s. 455.
70
Mükrimin Halil Yinanç, “Besni”, IA, II, Istanbul 1993, s. 571.
71
BOA, TD, nr. 181, s. 210-214.
72
Ayni Defter, s. 214.
73
Ayni Defter, s. 212.
74
TKGMA, TD, nr. 142, s. 251.
75
250.
BOA, TD, nr. 71, s. 152; TD, nr. 123, s. 38; TD, nr. 997, s. 342; TKGMA, TD, nr. 142, s.
76
Wisconsin 1994, s. 21.
Anatoly M. Khazanov, Nomads and Outside World (Translated by Julia Crookended),
77
Ankara 1983, s. 337.
Kanunî Devri Malatya Tahrir Defteri (1560), (Haz.Refet Yinanç, Mesut Elibüyük),
78
age., s. 340.
79
age., s.356-357.
80
age., s. 360.
81
age., s. 405.
82
“Teros” imlâsi için bkz. Kanuni Devri Malatya Tahrir Defteri, s. 7, 413.
83
age., s. 413-426.
84
Malatya Tahrir Defteri
“... Ve Risvan taifesinin yaylagi ve kislagi liva-i mezburda olmagla... Bkz. Kanuni Devri, s. 506.
85
Maras Tahrir Defteri I, s. 380-468.
86
Maras Tahrir Defteri I, s. 380-462.
87
12, Subat 1986, s. 39.
Mehmet Eröz, “Sosyolojik Yönden Türk Yer Adlari”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, S.
88
Bir Degerlendirme”,
Yusuf Halacoglu, “Osmanli Belgelerine göre Türk-Etrâk, Kürd-Ekrâd Kelimeleri ÜzerineBelleten, C. LX, S. 227, Nisan 1996, s. 143.
89
Kütükoglu, agm., s. 500.
90
M. Münir Aktepe, “XIV. ve XV. Asirlarda Rumeli’ninTürkler Tarafindan Iskânina Dair”,
Türkiyat Mecmuasi
X, Istanbul 1953, s. 305.
91
Aktepe, agm., s. 307.
92
Kütükoglu, agm., s. 500.
93
Istanbul 1946, s. 24.
Ibrahim Gökçen, 16. ve 17. Asir Sicillerine Göre Saruhan’da Yürük ve Türkmenler,
94
Kütükoglu, agm., s. 500.
95
Türkiye Mülkî Idare Bölümleri Belediyeler Köyler, Ankara 1986, s. 484.
96
120.
M. Tayyib Gökbilgin, Rumeli’de Yürükler, Tatarlar ve Evlâd-i Fâtihân, Istanbul 1957, s.
Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi Sayi : 12 Yil : 2002 (39-52 s.)
52
97
Gökbilgin, age., s. 154.
98
12, Nisan 1982, s. 89.
Emir Kalkan, “Kayseri’ye Yerlesen Türk Topluluklari”, Türk Dünyasi Arastirmalari, S.
99
Kütükoglu, agm., s. 500.
100
Türkiye Mülkî Idare Bölümleri Belediyeler Köyler, s. 547.
101
Türkiye Mülkî Idare Bölümleri Belediyeler Köyler, s. 77.
102
Kütükoglu, agm., s. 500.
103
Kalkan, agm., s. 89.
104
Türkiye Mülkî Idare Bölümleri Belediyeler Köyler, s. 38.
105
Türkiye Mülkî Idare Bölümleri Belediyeler Köyler, s. 545.
106
Kalkan, agm., s. 89.
107
(Yakin Çevre Incelemeleri)
Adiyaman 1973 Il Yilligi, Istanbul 1973, s. 24; Mustafa Sucu, Adiyaman Ili ve Ilçeleri, Adana 1985, s.101-102.
108
Türkiye Mülkî Idare Bölümleri Belediyeler Köyler, s. 22.
109
Sucu,
Türkiye Mülkî Idare Bölümleri Belediyeler Köyler, s. 23; Adiyaman 1973 Il Yilligi, s. 24;age., s. 101.
110
Adiyaman Seriye Sicili, nr. 237, s. 1, hk.1
111
Türkiye Mülkî Idare Bölümleri Belediyeler Köyler, s. 24.
112
22.
Kösyanli’nin yeni adi Akdurak’tir. Her iki köy ismi için bkz: Adiyaman 1973 Il Yilligi, s.
113
age., s. 23.
114
Türkay, age., s. 545.
115
Türkiye Mülkî Idare Bölümleri Belediyeler Köyler, s. 459, Maras 1967 Il Yilligi, s. 20.
116
Çakal köyünün yeni adi Yarmakaya’dir. Bkz: Adiyaman 1973 Il Yilligi, s. 19.117 age., s. 22.

RISVAN ASIRETI’NIN CEMAAT, SAHIS VE YER ADLARI
ÜZERINE BIR DEGERLENDIRME



Yrd. Doç. Dr. Faruk SÖYLEMEZ




Yrd. Doç. Dr. Faruk Söylemez
Kahramanmaras Sütçü Imam Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü
e-posta: fsoylemez@ksu.edu.tr